tatil yapıyoruz.
çıktık, feribotla Bandırma’ya geçtik.
yönlerinden biri yolculuğudur. Başkalarının aksine, bir an önce hedeflenen yere
varmak için sabırsızlanmam. Yolda görmediğim yerleri görmek, kasabaları, köyleri
tanımak, yerel tadları denemek, hepsi bana çok büyük keyif verir.
duymak, İstanbul’da dahi içimi ısıtır, tatili aklıma getirir. Neden mi? Çünkü
tatile giderken her yerde her kanal çekmediğinden, istisnasız TRT FM dinlenir
bizim arabamızda..
gelirken, bir parça çalıyordu. Eşimle tartıştık, çocukluğumuzun bir sanat müziği
parçasıydı, ikimiz de parçayı biliyor ama kimin söylediğini çıkaramıyorduk. Eşim
Mustafa Sağyaşar diyor ama ben ikna olamıyordum.
hatırladım. Yanağında yara izi olan gür sesli biriydi, kimdi, kimdi..Evet
Yaşar Özel.
bizim yaşıtlar hatırlar..
bambaşka bir şey geliverdi.
izi?
vardı o izden..Bizim çocukluğumuzda yani..Kollarımızdaki çiçek aşısına benzer
ama bazı insanların yüzünde olurdu..Yıl Çıbanı dendiğini duymuştum..Artık
kimsede yoktu, çocukluk anılarımızdan biriydi sanki..
konuyu araştırmaya karar verdim biraz..
bilgilere ulaştım.
olmadığı yalandı, üstelik artık bölgesel olarak görülen bu hastalık, göçler,
mevsimlik işler, ulaşım olanaklarının artması gibi nedenlerle artık, doğu
illerimiz kadar, büyük kentleri de tehdit ediyordu.
sinekler tarafından taşınan bu mikrop, 1950 li yıllarda yapılan çok yoğun bir
savaş ile ortadan kalkmış ama, yukarıda bahsettiğim nedenlerle 1980 lerden
sonra yeniden artmaya başlamıştı. Üstelik bölgesel olmaktan çıkmış, ulusal bir parazit
yapısına dönüşmüştü.
köpeklerden alınan kan örneklerinin %20
sinden fazlasında Yıl Çıbanı (Şark Çıbanı ) paraziti tespit edilmişti.
son dönemde Kanamalı Kırım Kongo, Kuş Gribi gibi kitle imha silahlarının
arasında Tatarcık sineği ve dolayısıyla Şark Çıbanı gösterilmeye başlanmıştı.
silahı olarak kullanılıyor mu kullanılmıyor mu bilemem..Ama yüzyıllar önce
,büyük padişah ve ilk halife Yavuz Sultan Selim’i imha ettiği biliniyor.
Kanuni Sultan Süleyman babasının ölümünün ardından dememiş mi zaten?
nesne yok devlet gibi..
bir nefes sıhhat gibi..”
sağlığımızdan daha değerli ne olabilir ki??

Bir yanıt yazın