Bugün Astroloji ve burçlardan bahsetmek istiyorum.
Astroloji, gezegen ve yıldızların
insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalıymış. İnsanoğlunun
yazılı tarihinin başından beri var olan astroloji bilimlerin en eskilerinden
biriymiş.
Her zaman bildiğimizin aksine ,Astroloji kader değilmiş. (Oh yani), her şey insanın
kendi elindeymiş.. Astroloji dönemleri inceler, fırsat alanlarını, şanslı
zamanları, doğum haritanızda sizi kısıtlayan, zorlayan alanları, gecikmeleri
gösterirmiş.
dönemlerde, hiçbir şey yapmadan oturursak
bu fırsatları kaçırabilirmişiz.
Aynı şekilde gezegenlerin zorlayıcı etkiler
yaptığı dönemlerde gerekli gayret ve azmi gösterirsek tüm zorlukları aşabilir, farkında bile
olmadığınız içimizdeki gücü ortaya çıkarabilirmişiz.
hareketlerini matematiksel olarak hesaplarken, etkin enerjileri oluşturabildiğini
de kabul ediyormuş.
Burçlar Kuşağı galaksimizde
(Samanyolu) çeşitli isimlerle adlandırılmış takımyıldızlar diziliminden oluşan
bir kümeymiş. Bu küme Galaksimizin orta çizgisine (Ekvator düzeyinde) +8° ve
-8° lik bir kesişme ile bir yörünge (Ekliptik) üzerinde sıralanmışmış.
hepimizin bildiği 12 adet burç ortaya çıkmaktaymış
Hiç birine inanmıyorum..
bir hesapla dünyaya güneşten sonra en yakın yıldızın yer değiştirmesinin ,sizin
üzerinizdeki etkisinin,evinizin sokağında çöpü karıştıran kediden daha fazla olacağını
sanmıyorum.
Zaten biraz oturup
düşünürseniz astrolojide burçların içerdiği kişisel özelliklerin herkeste
bulunan özellikler olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.
okuyun. İki ayrı gazetede aynı güne ait aynı
yorumları okuyabilen kişiler gazetelerini bana getirirse , ben o günkü gazete
paralarını kendilerine iade edeceğim.:)
Etrafımda öyle ilginç
insanlar var ki, sabah işe geldiği gibi Susan Miller’ın internet sayfasını
açıyor , günlük yorum okuyor, cep telefonuna günlük yorum gelmesini sağlıyor vb
vb.
şekerim ,ben toprak grubundanım, su grubundan biriyle evlenirsem şööle bööle dır dır vır vır ” diyen insanlar biliyorum.
İtiraf edeyim , bu burç
hikayesine çoook çok az inanırdım eskiden.İlk hayal kırıklığı Terazi burcunun
sanatçı ruhlu olduğunu öğrenmemle oldu.Zira sesim boru gibi,şiir yazmaktan anlamam,Cin Ali bile
çizemiyorum , sanatçı ruhum nerde peki?
Ama???
Sokaktan iki kişiyi
çağırıp “ Sen , sen , gel !!” desek ,çağırdığımız kişiler birbirlerine bizim kızlardan daha
fazla benzeyebilirler büyük olasılıkla..
Burdan çıkardığımız sonuç, ben bu
Satürn Terazi burcundan 2012 Temmuz’unda çıkana kadar , yani Teraziler öğrenme
ve sınav dönemini atlatana kadar , (çok kötü bi dönemden geçiyormuşum,şiddetle reddediyorum) burçlara inanmama konusunda çok netim .
değerlendirmeli miyim acaba?

Bir yanıt yazın