kaynakları ekinde bir yazı okudum.
Sonra bir daha okudum. Yazarı,
Serdar Devrim, yani söz konusu ekin editörü. Çok uzun süredir bu camianın ve
dolayısıyla konunun tam da içinde olan biri. Çok şaşırdım, nasıl olur da bunları
yazabilir, nasıl da toplumdan ve gerçeklerden bu kadar uzak olabilir dedim J
Konu “yöneticiler ve çalışanlar”..
Hadi beraberce göz atalım.(tırnak içindekiler yazıdan aynen alıntıdır.)
“Ne yazık ki, bulunduğu
makama bilgi, tecrübe ve emeğiyle, ehliyeti sayesinde gelmemiş pek çok yönetici
var.”
böyle bir yöneticiye hiç denk geldiniz mi?
bilse de ‘Aman efendim gene ne kadar
güzel düşünmüşsünüz’ diye verilen işi yapar gibi yapacak adam ararlar.”
Ben Türkiye’de hiçbir
yöneticinin böyle bir tutum ve tarz sergilediğini görmedim.
sürekli müdahale eder, yol boyu kırk kere karar değiştirirler; en büyük tutarlılıkları
tutarsızlıklarıdır.”
olması gerektiği gibi “tam delegasyon, tam yetkilendirme” kuralına göre
çalıştığından eminim halbuki..
emri yerine getirmekle yetinince, riske girmemiş olur.”
hayatındayım , yanlış olduğunu düşündüğü konuyu söylemeyen, üstlerini uyarmayan, uyarsa da kritik alan
bir iş arkadaşım olmadı, Allah Allah..
alkışlamıyorsanız; koltuğunuzu korumanın ve terfi almanın yolunun işinin ehli
olmaktan, işini hakkını vererek yapmaktan geçtiğini sanıyorsanız; sonunda benim
kıymetim bilinir diye düşünecek kadar safsanız…
adam? Uzayda mı?
ulaşamadığınız ama onların sürekli beynini yıkadıkları) yöneticiye sinsi ve
planlı bir şekilde gammazlayacaklardır.
yönetici, duyduklarına inanmaya başlar. İnanmasa bile, acilen bir günah keçisi
bulunması gerektiğinin o da farkındadır.”
Ayıp ama artık, bir de işe kuru iftira
eklendi…
“Eğer siz çok aptalsanız…
ötesinde, şirketin çıkarları gereği göreviniz zannediyorsanız;
Doğru bildiğinizi söylemeyi, dürüstlüğü marifet addetmeye devam ediyorsanız.
Yani, kendi çıkarlarınıza ters düştüğünü bile bile, işin gereğidir, şirketimin
menfaatidir diye yöneticinizle ters düşmeyi göze alıyorsanız;
akılsızsanız..
***
Sanırım benim idrak yollarımda enfeksiyon var. Okuduğumu anlayamıyorum.En
iyisi şu yazıyı ben bir daha okuyayım..Görüşürüz..

Bir yanıt yazın