Hercai Menekşe ve Eğitim Sistemimiz

Hercai Menekşe ve Eğitim Sistemimiz

Hercai Menekşe ve Eğitim Sistemimiz

Bugün acılarla doluyum :))
Arkadaşlarım, işyerime gelen
misafirlerim, ailem, çalışma arkadaşlarımın büyük kısmının benden birçok kez
dinleyip bıktıkları bir endişemin gerçekleşmiş olması ile ayakta durmakta
zorlandığım bir gün. :))

Zaman zaman çevremdekilerle paylaştığım bir fikrim vardır:

Eğitim anlayışımız o kadar
enteresan ki,  tüm çocukları küçükken spora, müziğe, resim yapmaya  filan yolluyoruz,
sonra ilköğretimin 6. sınıfından itibaren sınav maratonuna sokuyoruz. Hemen
resmi, müziği, sporu bırakmalarını emrediyoruz ki, maratonda daha hızlı
koşsunlar, asosyal olsunlar, dünyayla ilişkilerini kessinler, robocop ‘a bağlasınlar. Taksim’e
bırakınca evin yolunu bulamayacak kadar sünger kafalı hale gelebilsinler.

Sakın kendilerine özel zevkleri
olmasın, genel kültürlerini zinhar geliştirmesinler, kitap okumasınlar, müzik
dinlemesinler, hayatları sadece cosinüs, trigonometri, hava sıcaklığı 200 m yükseklik
düştükçe 1 santigrad düşer vb gibi bilgilerden ibaret olsun.
Öyle ya gerçek hayatta sadece bu
bilgiler gerekiyor. Yoksa çiçekmiş, böcekmiş, menekşeymiş, baleymiş , Kuğu
Gölüymüş, amaannnn, insanın ne işine yarar??
Derken..

***

Beklediğim an sonunda geldi.



“Kim Milyoner Olmak İster”
yarışmasına katılan yarışmacı, geçtiğimiz yıl üniversite giriş sınavında
Türkiye 4. sü olmuş.
Sunucu, yarışmacının bu
özelliğini öğrenince bir irkilmiş, daha sonra sorulara geçilmiş.



İlk 4 soruda joker haklarını
bitiren yarışmacı, “Hercai hangi tür çiçeğin bir çeşididir? “ sorusuna dahi
yanıt verememiş.


Eeee, sadece defter, kitap,
dersane, bilgisayar sarmalında yaşayan, normal bir çocuk ya da genç gibi
bahçede oynamayan, parkta sevgilisiyle elele gezmeyen birinin menekşeyi,
hercaiyi tanımasını beklemek de safdillik olur.
Ya Kuğu Gölü’ne ne demeli?
Baraj sorusu olan “Şu anda çalmakta olan Tchaikovsky ‘nin ünlü eserinin adı nedir “sorusuna da cevap verememiş ..Bu genç örnek sayılabilecek bir genç …


Öncelikle, bu durum  “Türkiye’de
uygulanan  sınav sisteminin hayata dair
hiç bir şey kazandırmadığının tam olarak kanıtıdır” diye düşünüyorum.


Bunun yanı sıra annelerin babaların çocuklarına “Ders çalış” derken,
bir kez daha düşünmeleri gerektiğini, hatta dersaneye yollamanın, hatta
üniversite okumanın giderek anlamsızlaştığını somut olarak görmemizi de sağladı
fikrimce..
Çocuklarımızı sürünün parçası olan sıradan üniversite mezunları olmaktan
koruyup, yaratıcı, üretken, sosyal, kültürlü ve girişimci çocuklar olarak
yetiştirmenin zamanı geldi derim ama, bilmem siz ne dersiniz?

Hayatın Kendisi Bu…

Son yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Bir adım önde olmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak için hemen abone olun!

Hayatın Kendisi Bu...

Son yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Bir adım önde olmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak için hemen abone olun!

Okumaya Devam Edin