Göz Kararı, Kulak Memesi ve Annelerin Mutfaktaki Sinsi Planı
Mutfağa yeni giren herkesin başına mutlaka gelmiştir: Bir tarif ararsın, ölçüler milimetrik olsun istersin… Sonra bir bakarsın tarifin tam ortasında “un göz kararı”, “tuz bir tutam”, “su yeteri kadar” gibi ifadeler görürsün. İşte burası, mutfakta nesiller boyu süregelen en büyük bilimsel belirsizlik alanıdır.
Göz Kararı: Nesiller Boyu Mutfağın Gizli Kahramanı
“Göz kararı” dediğimiz şey, mutfakta deneyimli olan için pratik bir yol, acemi içinse gastronomik bir kumar demektir. Çünkü göz kararı dediğin, annenin gözüyle senin gözün aynı değildir. Onunki yılların tecrübesiyle lazer metre ayarında çalışır, seninki ise en fazla telefonla dizi izlerken malzemeyi yakmamayı başaran bir göz.
Anne Tariflerinin Kritik Sırrı
Ama asıl mesele tariflerde kritik bir adımın bilinçli olarak saklanmasıdır. Anneler genellikle şöyle der:
– “Ay, bir de onu mu söyleyeceğim, o zaten belli…”
Sen sorarsın:
– “Anne, senin yaptığı kısır neden böyle güzel oluyor?”
Cevap:
– “Ayy ben mi güzel yapıyorum, yok yavrum işte bulgur, salça, yeşillik… Biraz limon, biraz nar ekşisi… Ha bi de baharat…”
Baharat dediği, aslında dünyanın en nadide, üç farklı kıtadan gelen özel bir karışım olabilir. Ama söylemez. Neden? Çünkü seninki onunki kadar güzel olursa, bir daha kendi yaptığına “Anne seninki başka oluyor” övgüsü gelmez. Bu, annelerin asırlık ego ve aile içi gastronomi dengesiyle ilgili bilinçli bir taktik olabilir.
Böylece mutfakta “anne tarifi” ile “senin tarifi” arasındaki fark hep korunur. O fark, bayram sofralarının, misafir akşamlarının ve “Seninkini özledik” cümlesinin sigortasıdır.
Kulak Memesi Kıvamı ve Aldığı Kadar Un
Ve tabii klasik ölçü birimlerimiz:
- Kulak memesi kıvamı: Peki herkesin kulağı aynı mı? Kiminin soğuktan taş gibi, kiminin sıcaktan pamuk gibi…
- Aldığı kadar un: Ne kadar un? Kim aldı? Elinde kepçe tutan Tanrı mı belirliyor bu limiti?
Modern Çözüm Arayışları ve Gerçek Hayat
Youtube tarif videolarında her adım yazılı olsa da, annelerin göz kararıyla yapılan tariflerin yerini tutmaz. Mutfağa küçük terazi, ölçü kabı alsan da annelerin elleri ve gözleri her zaman kazanır. Ama sonuçta mesele ölçüde değil; yemek masasında paylaşılan gülüşler, anılar ve “Seninkisi fena olmamış” diyerek kurulan diplomasiyle ilgilidir.
Son Söz
“Göz kararı”, kulak memesi kıvamı ve aldığı kadar un… Bunlar mutfağın resmi olmayan ölçü birimleridir. Ama belki de işin sırrı, gerçekten de ölçüde değil; yaptığımız yemeği lezzetli kılan şey, sevgidir. Ve evet, annelerin tarifleri her zaman biraz daha gizemli, biraz daha üstün ve biraz daha eğlenceli olacaktır. Biz de gülümseyerek tarifleri denemeye devam ederiz.
Bir de şu yazıma bakın lütfen :
Bir yanıt yazın