Buraya dediğim gibi kuzenim ve 3 çocukla geldik, beraber kalıyoruz, 3 çocuk ve bizim gibi iştahlı 2 büyük olunca evde ufak çaplı bir bol kepçe lokantası havası yakalanıyor.
Burada evde yapmadığım bir şey yapmaya başladım. Bizim evde çok yoğurt tüketilir. Neredeyse her zaman da marketten alınır.
Bazen köye kayınvalideme gidince ondan köy sütü alıp yoğurt mayalarım ya da o bana iş olmasın diye direk mayalar verir.
Kızlar bebekken her gün küçük bir kavanoz onlara yoğurt mayalardım. Doktor öyle önermişti.
Sanırım annemler o günlerden esinlenerek geçen gün beni çağırdılar ve süt aldıklarını, yoğurt mayalamamı söylediler.
Onlar denemişler, başarılı olamamışlar.
Ben de bildiğim gibi yaptım, gayet de güzel oldu.
Ertesi gün ben de sabah salatalık, köy sütü, yeşillik satan teyzeden köy sütü aldım ve kendi evimizde de mayaladım.
Kendi evimizde mayaladığım annemlerinki kadar güzel olmadı ama, yine de marketten aldıklarımıza göre son derece besleyici ve sağlıklı.
Dün akşam buradaki yazı yazmak üzere internet kafeye gelmek üzereyken kuzenim bana yoğurt konusuna parmak basmamı salık verdi.
Yoğurdun ilk olarak kimlerce ve nasıl üretildiği üzerine kesin bir bilgi bulunmamakta. Yaklaşık 6000 yıldır yoğurdun mayalanıp yendiğine dair bulgular var. Tarihsel anlamda ise 6000 yıldır yoğurt üretilip tüketildiği tahmin edilmekte.Yüksek kalsiyum oranı, riboflavin, protein, B12, B6 vitaminlerini içermesi nedeniyle dünyada tüketimi en yaygın ve besleyici gıda maddelerinden. Yoğurdun Orta Asya’da bulunduğu tahmin edilmekte.
Ülkemizde çok çok fazla tüketilen bir gıda maddesi.
Yabancılar sade yoğurt yemiyorlar. Kahvaltıda veya ara öğünde meyveli yoğurt tüketiyorlar o kadar.
Biz Türkler ise, süzme yoğurt yapıyoruz, ayran yapıyoruz, cacık yapıyoruz, yoğurtlu çorba pişiriyoruz, kızartma ya da mantı yapıp üzerine sarımsaklı yoğurt döküyoruz, hiçbirşey yapamasak, sade yoğurdu alıp kaşık kaşık yiyoruz.
Çok çok faydalı bir besin olması nedeniyle her yaştan herkese yoğurt yemesi doktorlar tarafından tavsiye ediliyor.
Yoğurt hem protein, hem vitamin hem de mineral kaynağı, içindeki proteinin tümü neredeyse sindirilerek emiliyor, doku ve organların yenilenmesinde bu nedenle çok etkili.
Çocuk ve gençlerin gelişip büyümesi, yaşlıların da doku kaybını azaltıp tamir sürecini hızlandırmak için yoğurt harika bir besin.
Hem probiyotik özellikleri var hem de tam bir kalsiyum deposu. Bağışıklık sistemini destekliyor. Bu özelliği nedeniyle de anti kanserojen besinler arasında ön sıralarda yer alıyor.
Du.
Ama artık almıyor.
2013 yılı Şubat ayında Çapa Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Yavuz Dizdar diyor ki, “Son dönemde kanser vakalarında çok fazla artış var, kanserdeki bu yoğun artışı sadece obezite veya sigara alkolle açıklamamız mümkün değil. Beslenme açısından birbirinden farklı sosyal statüdeki insanlarda kanserin sık görülmesinde Dr.Yavuz Dizdar yoğurdun önemli bir etkisi olduğu görüşünde.
Tabii ki iyi yoğurdun yukarıdaki faydaları var, bilim adamının bahsettiği işlemden geçmiş endüstriyel yoğurt.
Bir yanıt yazın