Beslenmede Devrim: York Testi ile Tanışın

Beslenmede Devrim: York Testi ile Tanışın

Beslenmede Devrim: York Testi ile Tanışın

Kuzenimin cici eşi 3 hafta önce doğum yaptı. Hamileliğinde de,
yaptığı normal doğumda da dayanıklığını ve kahramanlığını bize en iyi şekilde
gösteren gelinimizi dün tekrar ziyarete gittim.

Bebekle hayata çoktan alışmıştı, sadece emzirerek besliyordu
ve genç adam 3 haftada 1 kilo almıştı.

Performans süper yani..

Ama bir taraftan da baktım ki, kilo vermiş, eski zarif
haline de dönmüştü.


Aslında biraz daha geriye gidelim.

Bundan bir iki sene önce bir yakınını  bir test yaptırmak üzere
hastaneye götüren kızımız, aynı testi gitmişken ben de yaptırayım demiş ve
kendisiyle ilgili 25 senedir bilmediği şeyler öğrenmişti.

Evet testin adı York testi idi, parmaktan alınan kan ile
yapılıyordu.



Ve herkesin metabolizmasına göre toleransı ve intoleransı
olan besin maddeleri tespit ediliyor ve beslenmenin buna göre düzenlenmesi
öngörülüyordu.

York Testi yeni jenerasyon bir Gıda İntoleransı Testi ve York Testi’nin keşfi tıp
dünyasında, Röntgen’den MR’a geçiş gibi büyük bir teknolojik adım olarak
algılanmakta..
Eski ve yeni jenerasyon testler arasındaki
farkın sebebi, York Testi’nin Aktif ve Pasif intoleransı birbirinden ayırtetme
tekniği olarak belirtiliyor.. Eski testlerde 40-50 adet gıda intoleransı çıkan
raporlar  York Testi’nin pasif intoleransları elemesiyle 2-3 gıdaya
indirgenmekte.
 Yani,
York Testi yaptıran hastalar sadece aktif olan intoleranslarını öğrenmekteler.

İşte iki sene önce kızımız anlamış ki,
inek sütü ve ürünlerinden, mayalı yiyeceklerden ve glutenden kesinlikle uzak durmalıymış. Çünkü
vücudu bu besinleri tolere edemiyormuş.

O zamandan beri bu besin maddelerinden
uzak duruyordu. Mide sıkıntılarını, el ayak şişmelerini ve en önemlisi fazla
kilolarını bu diyet sayesinde kaybetmişti.

Hamileyken, bebeğin beslenmesi eksik
kalabilir kaygısıyla, normal beslenme sistemine geri dönmüştü. Aslında
doktorlar hamileyken de devam edebileceğini söyledi ama o risk almak istemedi. Ancak
artık doğum yaptığı için, doktorların da icazetiyle keçi sütü içerek, mayalı
besinleri yeniden hayatından çıkararak ve glutenden  uzak durarak hayatına devam ediyor.

Düşünsenize bulgur yemiyor, gluten var
diye..
Makarna yemiyor, mayalı hamurdan diye.
Dondurma yemiyor, inek sütü var diye..

Sebze, et, meyve , keçi sütü, keçi peyniri ve pirinç ile hayatına devam ediyor.
Bebek gayet iyi besleniyor. O da
midesindeki problemlerden kurtulmuş olmanın hafifliğiyle çok mutlu..Üstelik
doğumdan beri 11 kilo vermiş durumda..

Bu arada gıda İntoleransı şu hastalıklara yol açabiliyormuş:

– Şişmanlık, 
– Migren, 
– Akne, 
– Nedeni bilinmeyen
ödem, 
– Gaz, şişkinlik,kabızlık
– Kronik yorgunluk, 
– Cilt problemleri
(örn. sivilceler, kaşıntı nörodermatit, kronik egzema vs.), 
– Romatizmal
hastalıklar, 
– Astım, 
– İshal , 
– Mide krampları, 
– Depresyon, 
– Uyku
bozuklukları, 
– Kronik Farenjit, 
– Sürekli nezle
olma, 
– Ağızda yaralar, 
– Sedef hastalığı, 
YORK Testi’ni uygulamış olan 2500 hasta arasında yapılan ankette şu
sonuçlar alınmış:

Hastaların;

  • %90’ı, kendi pozitif
    deneyimlerine dayanarak YORK Testi’ni herkese tavsiye ettiklerini…
  • %72’si, bu test sonucunda
    sağlık durumlarının büyük ölçüde düzeldiğini…
  • %78’i, sorunlu olarak teşhis
    edilmiş gıdaları zamanla tekrar beslenme planlarına dahil ettikleri zaman
    düzelmiş olan semptomların %90’ının tekrar geri geldiğini
belirtmişler.

Aslında ben de bu testten yaptırayım
diyorum ama en sevdiğim besinlerden birine intoleransım çıkacak ve bir daha
yiyemeyeceğim diye ödüm patlıyor..

Yok, yok ben biraz daha düşüneyim..

Hayatın Kendisi Bu…

Son yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Bir adım önde olmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak için hemen abone olun!

Hayatın Kendisi Bu...

Son yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Bir adım önde olmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak için hemen abone olun!

Okumaya Devam Edin