Devri’nde geçen çizgi filmde, Çakmaktaş ve Moloztaş ailelerin başından geçen
serüvenler konu ediliyordu. (çamaşır mandallarının kuş , bulaşık makinasının fil
hortumu olmasına hala bakar bakar gülerim.)
Şirinler, Şirin Köyü’nde yaşayan bir grup mavi yaratığın aralarındaki ilişkiyi
ve peşlerindeki kötülük simsarı hain Gargamel’in elinden kurtulmaya çalışırken
yaşadıklarını anlatıyordu.
daha: Tweety. (Bakın şimdi aklıma geldi , acaba twitter adı buradan mı geliyor? Malum twitter’ın simgesi de kuş)
Bu çizgi film, Şirin ve akıllı kuş Tweety ile onu yakalamak için her
yolu deneyen Sylvester adlı kedinin maceralarını konu alıyordu.
Tweety’den değil şuradan geliyormuş:
başlangıcına ev sahipliği yapan San Francisco menşeli küçük bir podcasting
(otomatik yayın aboneliği gibi bir şey anlamına geliyor ama çok teknik ben pek
anlayamamış olabilirim) şirketi olan Odea’nın bir çalışma grubu bir beyin
fırtınası seansına girmişler. Bu toplantıda çalışanlar cep telefonları
için hizmet
verecek bir sistem için isim bulmaya çalışmaktalarmış.
buldukları isimlerin sayısını ikiye indirmişler. Sonra, bu iki ismi bire
indirmek için kura çekmeye karar vermişler. Belirledikleri iki ismi küçük
kağıtlara yazarak bir şapkanın içine koymuşlar ve şirketin ismini şansa
bırakmışlar. Belirlenen iki ismin birisi “Twitter” mış.
sevdiğim çizgi film varmış o zamanlar. Bugs Bunny.. Havuç yiyişi ve sivri zekası ve “N’ası gidiyor
canım” demesi ile ünlü olan sevimli tavşan Bugs Bunny, kıvrak zekası sayesinde başını her
türlü beladan kurtarırdı.
çizgi filmlerinden biri daha : Onu da babamın favorisi olarak hatırlıyorum. Pembe
Panter. Herkesin ıslıkla müziğini çaldığı Pembe Panter, sessiz sakin
dolaşarak tüm olayları çözerdi. Peter Sellers’in oynadığı Pembe Panter filmleri
serisinden sonra popülaritesi tavana vurmuştu. (Hatta Tolga Çevik’in “Sen
Kimsin” filminin de Pembe Panter’den esinlendiğini söyleyenler oldu.)
yedirebilmenin tek yolu desem sanırım hepiniz hatırlarsınız: Efsane denizci
Temel Reis, genellikle sevgilisi Safinaz’ı elinden almaya çalışan ezeli rakibi
Kabasakal’la mücadele ederdi. Çizgi filmdeki tüm kötü adamlarla savaşmak içinse
tek bir silahı vardı: bir kutu ıspanak. Ispanağı yer yemez bir anda pazuları
şişen Temel Reis’in kimse karşısında duramazdı.









Bir yanıt yazın