“Starbucks ’ta Ezilmemek İçin Kahve Lügati”

“Starbucks ’ta Ezilmemek İçin Kahve Lügati”

“Starbucks ’ta Ezilmemek İçin Kahve Lügati”

Geçen hafta sonu eşim ve onun misafirleriyle yemek yedik ve kahve içtik. Misafirleri Türkiye’de yaşayan expatlardı.
Yanlarında da kendi çalışma arkadaşları vardı.

 

Başka bir ülkede yabancı olarak
yaşamak zor. Hele yemek içmek daha da zor.

 

Eşim sordu  “En çok neyi özlüyorsun
ülkende ?” diye..

 

“Yemeklerimizi” dedi.

 

Uzakdoğulu olmaları hasebiyle
balık yemeği seviyorlardı. Biz de bu nedenle aslında oldukça iyi tabir edilen
bir balık lokantasındaydık.

 

-Nasıl ? diye sorduk.

 

-İstanbul’da o kadar çok balık
lokantasına gittim, üstelik çoğu en iyi restoranlardı. Ama tümü balıkları aynı
şekilde pişiriyorlardı. Hiçbir özgünlük, hiçbir çeşitlilik yok. Aradığım tadı
hiç bulamıyorum.

 

Dedi.

 

Yemeğin üstüne kahve içtik. Türk
kahvesi. Bence hayatın anlamlarından biri. Her gün sade bir kahve içmesem,
sanki o günün anlamı olmuyor gibi.

 

Sonra eşim, o güne kadar hiç
düşünmediğim bir şeyden bahsetti. Aynı balık gibi, yüzyıllardır bu kahveyi aynı şekilde pişirip aynı şekilde ikram ediyoruz.Sonra da bizim tanıttığımız bu mucizeyi birileri gelip bize başka şekilde üç kat fiyata satıyor.

 

Eve geldikten sonra konuyla
ilgili biraz araştırma yaptım.

 

Yengeç ve Oğlak dönencesi
arasında tropikal iklime bölgelerde ağırlıklı olarak tarımı yapılmakta. Toprak,
aldığı su, güneşlenme zamanı, nem kahvenin tadını ve aromasını değiştirmekte.

 

Kahve içerdiği kafein maddesinin uyarıcı niteliği yüzünden dikkat artırıcı
özelliğe sahip.

 

Kahve’nin
anavatanı olan Etiyopya’da yerli halk bu bitkinin tanelerini un haline getirip
bir çeşit ekmek yapıyor. Meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle
tıbbi amaçlı kullanılıyor ve “sihirli meyve” olarak adlandırılıyor.
Kahve, ünüyle birlikte hızla
Arap Yarımadası‘na yayılıyor ve 300 yıl boyunca
bahsedilen metodla pişirilmeye devam ediyor. 14. yüzyılda ise yepyeni bir keşif
ile ateşte kavrulan kahve çekirdekleri, ezildikten sonra kaynatılarak içime
sunuluyor.

 

Yavuz Sultan Selim döneminde, 1517‘te, Yemen Valisi Özdemir Paşa, Yemen’de içtiği ve çok sevdiği
kahveyi İstanbul’a getiriyor.

 

 

Kahve, kısa
zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini alıyor..

 

 

Şimdi vurucu
yere geldik.

 

 

İstanbul’a
gelen
Venedikli tacirler, çok sevdikleri bu içeceği Venedik‘e taşıyor. Böylece Avrupalılar kahveyle ilk kez 1615‘te tanışmış oluyor.

 

 

Dikkatinizi
çekerim. Yıl 1615. Hala batı dünyasında kahve yok.

 

 

Önceleri
limonata satıcıları tarafından sokaklarda satılan kahve,
1645‘te açılan İtalya‘nın ilk kahvehanesinde yerini alıyor. Kısa zamanda sayıları hızla
çoğalan bu kahvehaneler de; diğer pek çok ülkede olduğu gibi özellikle
sanatçıların, öğrencilerin ve her kesimden halkın bir araya gelerek sohbet
ettikleri en gözde yerler oluyor. Kahve Paris’e
1643, Londra’ya 1651’de ulaşıyor.

 

 

İnsan o
kadar üzülüyor ki, gelip bizden öğrendikleri kahveyi, aşağıda yazacağım 50 farklı
pişirme çeşidiyle pişirip, getirip önümüze koyuyorlar. Biz de (valla itiraf
ediyorum, bazen ben de ) ayran budalası gibi gidip, Türk kahvesine göre fincan
başına en az iki katını verip Starbucks’ta kahve içiyoruz.

 

 

İnsanın “helal
olsun” demekten başka elinden bir şey gelmiyor. Biraz da utanarak.

 

 

Vizyonsuzluk
böyle bir şey işte..Yapmazsan, yapanların önünde sıra olur, onlara paraları
bayılırsın..

 

 

Aşağıda sizlerle
kahve çeşitlerini paylaşmak istiyorum. Şöyle Starbucks’a ya da benzeri havalı
kafelere gittiğinizde rezil olmayın diye söyleyeyim dedim.

 

 

Bu iyiliğimi
de unutmayın derim.


    • Türk Kahvesi – Telvesi ile servis yapılan
      tek kahve çeşidi.

 

    • Mırra – Şanlıurfa’ya özgü, birkaç kez demlenerek
      hazırlanan acı kahve.

 

    • Espresso – Makine ile hazırlanan, koyu
      kavrulmuş, İtalya’ya özgü bir kahve türü.

 

    • Cappuccino
      Espresso ve su buharı ile köpük haline getirilmiş süt eklenen kahve (köpük
      2 santim kadar).

 

    • Caffe Lungo
      Espresso’nun büyüğü denilebilir. Espresso’nun makinada daha uzun sureyle
      filtrelenmesidir.

 

    • Caffe Americano
      – Espresso’nun sıcak su eklenerek yumuşatılmış şekli.

 

    • Caffe Latte – Caffe
      Lungo’nun uzerine sıcak süt eklenerek hazırlanır. 50% sut 50% kahve olarak
      yapılır.

 

    • Latte Macchiato
      – Sicak süt ve süt köpüğünün üzerine Espresso eklenerek yapılır. Temelde
      diğer tüm sütlü kahvelerden en büyük farkı sütün kahveye değil, kahvenin
      sütün üzerine eklenerek yapılmasıdır.

 

    • Caffe Macchiato
      – Espresso’ya süt köpüğü eklenerek hazırlanan kahve.

 

    • Mocha
      Latte’ye çikolata tozu veya şeker eklenmesiyle yapılan kahve.

 

    • Viennese
      Espresso’ya çikolata ve krema katılarak hazırlanan Viyana usulü kahve.

 

    • Filtre Kahve
      Orta kalınlıkla çekilmiş kahvenin bir genellikle bir kağıt filtre
      yardımıyla filtre edilerek demlenmiş kahve çeşididir.

 

    • French Press
      Kalın çekilmiş kahvenin aynı ad verilen bir demleme kapında suyla
      karıştırılıp ucunda metal bir süzgeç olan pistonla filtre edilerek
      hazırlanan kahve çeşididir.

 

    • Cafe au lait
      Fransızların sütlü filtre kahvesi. Sütü kahvesinden daha fazladır. 1/3
      kahve 2/3 sıcak süt.

 


Hayatın Kendisi Bu…

Son yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Bir adım önde olmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak için hemen abone olun!

Hayatın Kendisi Bu...

Son yazılarımdan ilk siz haberdar olabilirsiniz. Bir adım önde olmak ve hiçbir şeyi kaçırmamak için hemen abone olun!

Okumaya Devam Edin