toplantıya gittim.
Çıkışta kızları keman/ piyano dersinden
topladım.
teklif ettim. Birkaç gündür pizza diye sayıklıyorlardı.
Yolumuzdan döndük, evimize yakın bir
pizzacıya gittik.
karşılıklı sohbet ettik.
Telefonum masada duruyordu. Eşimin
daha önce bana alıp hediye ettiği telefon kapağı gözüme ilişti. Çok sevdiğim kırmızı kapak
bayağı bir kirlenmişti.
çantamda da kolonyalı mendil vardı. Hemen
bir tane çıkardım, telefon kapağını silmeye başladım.
Ay bir de ne göreyim, bazı
yerleri tükenmez kalem lekesi olmuş.
devam ettim.
O sırada da telefonum acı acı
çalmaya başladı.
arayan.
Açtım hemen..
çok endişeli geliyordu.
-Ne oldu ki? dedim.
açtığına sevindim. Ama yanında biri varsa çaktırma, her şey yolunda değil mi?
Telefonumu silerken, ekran
kilidini yapmamışım. Chat uygulaması açık kalmış. Ben telefonu silerken, leke
çıksın diye bastırdıkça, abuk sabuk harflere basıp durmuşum. Chat
uygulamasından arkadaşıma saçma sapan şeyler yazmışım farkında olmadan.
anlatamadığımı, bu nedenle o anlamsız şeyler yazarak şifreli bir biçimde yardım istediğime karar vermiş.
Canım benim..
şey geldi sandım.
Dedi.
için endişelendiğini görmek ne güzel. Aynı anda başka bir arkadaşıma da
DDDDDDdddd
D
d
d
d
D
almamış.
“Normaldir, bu sanırım onun (benim yani)
kendini ifade şekli, canı sıkkın galiba, dddddd demiş, neyse geçer. “ filan diyerek hiççç oralı olmamış.
kadar sevdiğini test etmek istiyorsanız, chatinize anlamsız şeyler yazın.
zaten hiç -sizin- olmamıştır.” derim.


Bir yanıt yazın