Ben de randevuyu aldım. Standart Kadın Doğum muayenesiydi.
Kendi konusu olmadığı halde, Kadın Doğum uzmanı inisiyatif kullandı ve parça alarak biyopsiye yolladı.
Bazal hücreli kanser.
Araştırıldı, soruşturuldu, ciddi bir şey olmadığı, ancak yer itibarıyla lenflere yakın bir yer olduğundan, bölgenin tamamen kazınmasının yerinde olacağı, bunun da bir plastik cerrah tarafından yapılmasının doğru olduğu noktasında mutabakat sağlandı.
Ancak burası Türkiye, bütün planlar bir günde altüst oluverdi.
Annem 30 yıllık devlet memuru olduğundan , yasal haklarından yararlanmak için birkaç üniversite hastanesi ve devlet hastanesi daha gezdi. Ama herkes topu birbirine attı. Cildiye Kadın Doğum’a, Kadın Doğum Onkoloji’ye, acil bir şey olmadığı için kimse operasyonu üstlenmedi.
Bu yazıyı neden mi yazdım??
Bugün anladım ki, operasyon öncesinde sevdiğine ameliyat önlüğü giydirmek, operasyon için onu içeriye yollamak, dışarıda beklemek çok zormuş.
Yine anladım ki, aile olmak, kalabalık olmak, sevgi, ilişkiler, tümü çok güzel. Annemi teyzemle sedyeye bindirmek, dışarıda beraber beklemek, çıkınca sarılıp öpmek, sevdiklerimizin teker teker araması, hepsi çok çok güzeldi.
Dışarıda gerçekten gönülden merak ederek ve endişelenerek bekleyenlerinizin olması hayattaki gerçek zenginlik değil midir zaten?

Bir yanıt yazın