Havaalanında uçağın kalkmasını beklerken, sehpada bir dergi gördüm.
İspanya’da 1986 yılında fast foodlara karşı başlatılan eko-gastronomi grubu “yavaş yemek” hareketini başlatmış. Akım şu anda 122 ülkeye yayılmış durumda. Yavaş yemek akımı örnek alınarak başlayan bu hareket teknolojinin hayatımızı kolaylaştırmasına karşın biz insanları tektipleştirmesine bir isyan olarak ortaya çıkmış. 1999 yılında İtalya Toscana’da Chanti şehrinde ilk kez yavaş şehir konsepti hayata geçmiş.
2009 yılında Türkiye’den ilk kez Seferihisar yavaş şehir ünvanını almış. Ardından Akyaka, Gökçeada, Taraklı ve Yenipazar da kriterleri yerine getirerek yavaş şehir ünvanı olmaya hak kazanmışlar.
Kriterlerin bazılarından kısaca bahsetmek gerekirse:
- Üyelik için nüfusun elli binden az olması gerekmektedir.
- Kentler geleneksel yapılarını korumalıdır.
- Arabalar şehir merkezinden çıkarılmalıdır.
- Yerel ürünler kullanılmalıdır.
- Yenilenebilir enerji kullanılmalıdır.
- Süpermarket ve fast food restorantları olmamalıdır.
- Yerel ürün satan dükkanlar desteklenmelidir.
- Kent dokusu korunmalıdır.
- Eski yapılar restore edilmelidir.
- El sanatlarının korunması gerekmektedir.
- Gürültü kirliliği kesilmelidir.
- Organik ürünlerin üretilmesi ve tüketilmesinin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
- Konukseverlik olgusunun korunması gerekmektedir.
Neden???

Bir yanıt yazın