Her sabah yatağımdan gayet mutlu ve iyi dinlenmiş kalkan ben, kısa bir süre içinde negatif enerji ile doluyordum. Yaşama sevincimi kaybediyor, işe keyifsiz gidiyordum.
O suçlu, Kanadalı “Çakıltaşı”
O saatte “Calliou” oluyor her sabah. Bizimkiler de kazık kadar oldukları halde, sanırım eskiden gelen alışkanlıkla o çakıltaşını seyrediyorlar. Hayatımda bu kadar şımarık, bu kadar sevimsiz, bu kadar kendini beğenmiş bir çocuk görmedim. Çocuklar da nesini seviyorlar anlamadım. Tamam, kardeşi Rosie fena değil. Annesi de. Ama o sorumsuz babaya ne demeli? Zavallı annesi kalkıp işe gidip asistanlık yaparken beyefendi iki katlı evinde, ohhh, çalışmayıp keyif çatıyor.
Uyumlu, terbiyeli, anlayışlı ve en önemlisi de bizden..
“Canım Annem “ Kıraç ‘ın kendi tarzında yaptığı bir şarkı. Pepee serisi de zaten Kıraç’ın eşi Ayşe Şule Bilgiç ‘in şirketince Eskişehir Anadolu Üniversite’sinde kurulan stüdyolarda hazırlanıyor. Hatta aynı ekip tarafından Pepee dışında yeni bir kahramanın daha gelmek üzere olduğunu öğrendim ve çok sevindim..
Siz hiç yerel kıyafette zeybek oynayan ya da eline mendil alıp halaybaşı olan zürafa gördünüz mü?
Not :Çakıltaşı Fransızca bir terim olup, saçı olmayanlar için kullanılmaktadır.
Bir yanıt yazın