kursa giden vizyon sahibi insanlardan bahsetmiştim.
bir haber ilişti.
yapılan masa örtülerini görüp görüp anneme kendime alırdım.
insanların bu örtüleri kullanmak yerine “dertsiz ” tabir edilen saçma
naylon masa örtülerini kullandığını duymuş ve üzülmüştüm.
sofası ihtiyacı da ortadan kalkmıştı. Asıl orijini Kastamonu olan Kastamonu
Sofra Bezi Baskısı da denilen “Kastamonu Taş Baskı” geçmişten günümüze
süregelen Kastamonu El Sanatları içerisinde önemli bir yer teşkil etmiş. Sofra
Bezi’ne halk arasında Sini Bezi de denmekte..
tarihlere rastladığından ilk yapımı tam olarak bilinmese de; 17. yüzyılda
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Kastamonu Kumaşları ve Bakır Eşyalarının
meşhur olduğundan bahsetmesiyle Sofra Bezi tarihine de ışık tutmuş..
olmamasıyla Sofra Bezi dokumacılığı ve baskısı yerelde kalmış şehir dışına
açılamamış. 1800’lü yılların son çeyreğinden itibaren uzun yıllar Kastamonu
(Merkez), Daday ve Devrekâni İlçelerimizde yapılmaya devam eden Kastamonu Sofra
Bezi baskısı 19. yüzyıla girerken yavaşlamış. Birçok, işin erbabı farklı
alanlarda geçimini kazanmaya yönelirken, Kastamonu’da bulunan Ermeni ve Rum
asıllı yurttaşlarımız yaklaşık 50 yıl bu baskı sanatını devam ettirmişler…
atölyelerde yapılan taş baskının Kastamonu’daki kaderi Nagihan Şimşir ve
Şahinaz Kurtoğlu’nun İŞKUR’un meslek edindirme kurslarına katılmalarıyla
değişmiş. Yani benim de gittiğim ve geçen hafta sertifika hakkı kazandığım kurs
bu..
Nagihan Şimşir ve Şahinaz Kurtoğlu, taş baskıya yeniden hem hayat vermişler,
hem de İsmail Bey Cami karşısında bulunan eski hamamda kurdukları atölyede
mahalle kadınlarına iş olanağı yaratmışlar.
Kurtoğlu, taş baskıya başlarken çevrelerinden “Siz bu işi yapamazsınız.” diye
eleştiri almış. Çünkü ne yazık ki halkımızda moral bozma, meyve veren ağacı
taşlama, kıskançlık ve tembellik duyguları çok ön planda..
Not : Yazımda
http://www.tdtkb.org/content/kastamonu-ta%C5%9F-bask%C4%B1-sofra-sini-bezi-bask%C4%B1s%C4%B1
sitesinden faydalandım.Teşekkürü borç bilirim..
Bir yanıt yazın